GÖNÜL DİLİNDEN YALIN AYAK ŞİİRLER

İŞ Dünyası Vakfı, İkinci Baskı, Şubat 2014  | ESERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ. (E-KİTAP)

 

  Önsöz                                                                                                          PROF. DR. NEVZAT YALÇINTAŞ                                                                                    

Değerli hekimlerimiz için söylenen yaygın bir söz vardır: “Tıp fakültelerinden her alanda şöhretler çıkar; ara sıra da doktorlar mezun olur.” Fiilen de, bu söylemi haklı çıkaracak örnekler az değildir. doktorlarımızdan çok sayıda yönetici, hatta Başbakan, vali, musikişinas, ressam, politikacı ve çeşitli sahalarda kabiliyetlerini ispat etmiş simalar vardır. Fakat teknik alanda meslek sahibi olanlardan nadiren şair çıkmıştır. İşte aziz kardeşim Ali COŞKUN o istisnalardan, nadirattan biri, iyi bir mühendis, her seviye ve sektörde çok başarılı yönetici; şiirlerinde ise okuyucuların ruhlarında hareketler uyandırıp, ilhamlar veren canlılık ve güç vardır. Coşkun’un şiirleri, sağlam ve duru mısralarıyla, Yunus’un, devirler aşıp gelen Türkçesini bugüne, zamanımıza, taşıyor; Derhal zihnimizde yerini bulup anlaşılan, Munzur Dağlarından süzülüp gelen berraklıkta, temiz ve akıcı bir Türkçe. Şiirlerinde, bize yabancı, manasını kavrayamadığımız bir söyleyiş yoktur, kelimeleri hepimizin her zaman kullandıklarımızdan seçilmiş, ortak duygularımızı terennüm eder, annemizin ak sütü gibi bizimdir, helaldir.
 
Şairimizin mısralarında romantizmi ve hüznü de buluruz; bu üslubu başka ozanlarımız da kullanmıştır, Aşık Veysel gibi. Fakat Veysel zaman zaman karamsardır:
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır…
 
 Ali COŞKUN ise dostlarıyla yaşar, mısraları diri, coşkulu, olumlu ve talepkârdır.
 
Dost isterim, vefasızlık yapmasın
Söz verince, sözlerinden caymasın
Hiçbir zaman doğru yoldan sapmasın
Düşman vursun, dost bildiğin vurmasın.
 
Bu akıcı güzel şiirinde Coşkun gerçekte kendisini, kendi dostluğunu, dostluk ilişkilerini anlatır, vefalıdır, diğer şiirlerinde dostlarını tek tek anar. Bu önsözün sahibi O’nun dostluk vasıflarının yakın şahididir. Her birimiz dostlarımızla öğünür, kıvanç duyarız. Ben de aziz Ali COŞKUN’un dostu olmaktan gurur duyarım.
Şair dostumun en belirgin vasıflarından biride yöneticilik sanatının bütün inceliklerine sahip olmasıdır. Kader O’nu çok genç yaşlarından beri karar verici bir seviyede ve yönetici olarak seçmiştir.
 
İlk meslek hayatında, senelerini verdiği Kale Grubu şirketlerinde, İstanbul Sanayi Odasında, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde, TBMM Milli Savunma Komisyonunda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığında, Gönüllü Kültür Teşekküllerinde, hep üst seviye yöneticiliği Başkan ve Bakanlık görevlerini yürütmüştür, etkili bir “Devlet Adamıdır.” Hemen şunu belirteyim ki Ali COŞKUN bu görevleri devir aldıktan sonra öncelerine göre bariz, önemli fark ortaya çıkmıştır.
 
Hissi değilim ve abartmıyorum; çalışmalar hızlanmış, verim artmış, personele şevk ve gayret gelmiş, her şey intizam ve düzen içinde gelişmiş, estetik katiyen ihmal edilmemiştir, içten gelen bir disiplin hakimdir, Her şey yerli yerindedir, dağınıklık yoktur. Belki de bu son vasfından dolayıdır ki dostum COŞKUN’un evimdeki çalışma odamı görmesini istememişimdir.
 
Çalışma düzeni ve intizamlı verimliliği o kadar üst seviyededir ki, örnek teşkil eden yenilikler getirir. Bizlere adeta “sizde böyle yapın, düzenli olun, yenilikler getirin” der gibidir. Devlet Planlama Teşkilatı 5 Yıllık Planları Hazırlama çalışmalarında en verimli ve üst düzeyde Özel İhtisas raporları O’nun komisyonundan gelirdi.
 
Elimizdeki şiir kitabı, aynı zamanda, şairimizin vatanperver duygu ve düşüncelerinin ne kadar derin köklere dayandığını aile ile birlikte milli ve manevi değerlerin nasıl hayatının temel taşlarını teşkil ettiğini açıkça ifade etmektedir. Bir fikir, siyaset ve devlet adamı olan Ali COŞKUN görüşlerinde gerçekçi, ılımlı, ideallerinde sabit dengeli ve değerlerinde ise hassastır.
 
Şair COŞKUN’un derin his, duru Türkçe ve sağlam fikirlerle yazılmış şiirleri değerli bestekârların dikkat nazarlarından uzak kalamazdı. Nitekim Türk musikisi hocam merhum Rüştü ERİÇ bunlardan bazılarını bizden isteyerek besteledi. Türk sanat müziğinin zirvelerinde olan kıymetli dostum Amir ATEŞ, Erdoğan TOZOĞLU ve diğer değerli bestekârlarımızın çalışmaları bunları takip etti. Artık COŞKUN’un şiirleri, güfteleri musikimizin nağmeleri olarak gök kubbemizde yerlerini almışlardır.
Şair olarak, çok geniş ufuklarda dolaşan dostum Ali COŞKUN her biri ayrı bir renk ve hoş rayihaları olan solmayan şiir çiçeklerinden zengin bir demeti bizlere sunmuş, hediye etmiştir.
 
En içten tebriklerimi ve teşekkürlerimi sunarım.
 
Prof. Dr. Nevzat YALÇINTAŞ
Ocak 2014 – Nişantaşı / İstanbul